Moskova’da dünyaya gelmiştir. Kardeşi Mihail ile yatılı
okula verilmiştir. Buradaki Rus dili hocası onun gelişiminde büyük rol
oynamıştır. Bu unutulmaz okul yıllarının hatıraları sonraları onun eserlerine
yansımıştır.
Puşkin ve annesinin ölümü aynı
zamana denk gelmiştir. Bu iki ölümün aynı anda oluşu onu çok kötü etkilemiştir.
Okul yıllarında iken etrafında bir edebî ortam oluşmaya başlar ve ilk olarak
burada kardeşi Mihail ile birlikte tertip ettikleri edebî gecede, kaleme aldığı
2 tiyatro oyunundan bölümler sunar. Dostoyevski;
Şiller, Puşkin ve Gogol’dan
etkilenmiştir. Örneğin; Dostoyevski’nin “Fakir
İnsanlar” isimli bir romanı vardır. Bu romanda büyük ölçüde Puşkin’in “
İstasyon Bekçisi”, Gogol’un ise “Kaput” isimli eserinden etkilenmiştir. Bu
Fakir İnsanlar romanında Çar’dan tutup,sokak insanlarına , fakir insanlara
kadar tipler yaratmıştır.
“İkili” isimli eserinde ise ilk kez insan şuurunda bölünmenin,
ikileşmenin psikolojik analizini vermiştir. Eserleri arasında “Cenap Proxorçin Hikayesi, Sahibe Provesti, Zayıf Yürek, Beyaz Geceler”
isimli romanları da var.
Bir sürenin ardından
Dostoyevski, çarlık rejimine karşı hareketlerinden ötürü tutuklanıyor ve
beraberindeki arkadaşlarıyla birlikte ölüm cezasına çarptırılıyor; ancak Çar I.
Nikolay ‘ın kararı ile cezası 4 yıllık kürek cezasına çevriliyor. Bir sürenin
ardından bir dostu Dostoyevski’ye İncil bağışlıyor ve Dostoyevski İncil’i
ölümünün sonuna kadar yanından ayırmıyor. Bunlarla beraber Dostoyevski’nin
orduda askerlik yapması isteniyor. Orduda Subaylık rütbesine erişiyor. Bunun
ardından ise Dostoyevski’nin soyluluk ünvânı kendisine iade edilir ve
eserlerinin ise yayınlanmasına müsaade edilir.
Dostoyevski, dul bir kadın olan
İsayeva ile evlenir. Ancak evlenmeye razı olmadan önce İsayeva, Dostoyevski’yi
bunalıma sokmuştur.
Dostoyevski, sağlığının kötüye
gitmesi üzerine ordudan ayrılmak ister ve Petersburg ve Moskova’ya gitmeme
koşulu ile isteği kabul edilir. Bir
sürenin ardından ise St. Petersburg’ta da yaşamasına müsaade edilir. Burada eski edebî faaliyetlerini sürdürmeye
devam eder. Kendi biyografisinden de kesitler sunan “ Alçaltılmış ve Tahkir Olunmuşlar” eserini yazar.
Dostoyevski, ikinci kez yurt
dışına çıkışı ile Anna Suslova ile tanışır. Bu kadınla olan dramatik ilişkisi
onun Oyuncu ve Budala eserlerine
yansımıştır.
Karısı ve kardeşini
kaybeder. Bunun ardından kardeşinin
yayın yönetmenliğini yapmış olduğu “ Devir” dergisini devam ettirmek istese
de kredi çekerek çokça borçlanır ve
ömrünün sonlarına kadar bu borcu öder.
Dostoyevski, General Korvin
ailesine misafir olur. Bu misafirlik ise bir aşk macerası ile
sonuçlanmıştır. Dostoyevski, General’in
büyük kızına aşık olmuştur.** Bunun ardından Dostoyevski, kendisine büyük
şöhret getirecek olan “Suç ve Ceza” eserini
yazmaya başlar.
Romanda bir suçun psikolojik
çatışması verilir. Romanda St. Petersburg ve burada onun akıp giden hareketli
dünyası başarılı bir şekilde verilmiştir.
Oyuncu : Bu eserde Batı Avrupa
gezisinde başından geçenlere değinir. Burada kendisini Avrupalı gibi davranmaya
zorlayan; ancak bunun üstesinden pek de gelemeyen Rus mültecisinin hayatını ve maceralarını
anlatıyor. Eserin asıl kahramanı ise bir şairdir; ancak bu şair kendi
yazdıklarından kendisi utanan biridir.
Şeytan: Bu eseri gerçek olaylardan yola çıkarak psikolojik ve
felsefi bir eser ortaya koymuştur. Gizli terör örgütlerinin yaptıklarını
romanın merkezine oturtmuştur.
Yazarın Günlüğü: Siyasî makalelerini, edebî anılarını, yurt dışı gezileriyle
ilgili hatıralarını içerir.
Karamazov Kardeşler: Dostoyevski, “ Sade
bir ailenin tarihi değil, çağdaş Rus aydınlarının, bizim çağdaş gerçekliğimizin
genelleştirilmiş tasviridir.” ifadesini
kullanır. Bu eserin 2. kısmını
yazmak ister; ancak buna ömrü yetmez ve ölür.
Dostoyevski, 2 kez evlenmiştir.
İlk kızı Sofya oldukça kısa yaşar, ansızın ölür. Ardından bir kızı daha olur.
Sonraları ise bir oğlu olur; ancak o da babası gibi sara hastasıdır. Bu sebeple
genç yaşta o da ölür.
0 yorum:
Yorum Gönder