3 Ocak 2016 Pazar

İvan Sergeyeviç Turgenyev


1818 yılında Orel kentinde soylu bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelir. Okumuş, kültürlü bir kadın olan İvan’ın annesi kabahat işleyen toprak kölelerine acımasızca cezalandırarak, kırbaçlatır. İvan ise küçük yaşta bu durumdan pek tabii ki etkilenir. Bir süre sonra ailesi Moskova’ya göç eder. İvan burada özel eğitmenlerden eğitim alır, özel okullarda okutulur. Daha çocuk yaşında Almanca, Fransızca, İngilizce gibi dilleri gayet akıcı bir şekilde konuşmaya başlar. (Maaşallah J ) Büyüyünce ise St. Petersburg ve Moskova’da okuyarak Felsefe Fakültesini iyi bir derece ile bitirir. Bunun ardından ise Almanya’ya gider, burada pek çok bakımdan kendini geliştirerek yurduna geri döner. Ancak bu dönemde henüz Alman felsefesi pek fazla kabul görmüyor olduğundan ötürü ders verme imkanına sahip olamaz. Rus eleştirmen Belinsky ile tanışması ise onun hayatında bir dönüm noktası oluşturmuştur. Bu tanışmanın önemi ise Belinsky’nin toprak köleliğine karşı duran aydın çevre ile yakın ilişkide olana biri oluşundandır. İlk yazınsal denemelerini saymayacak olursak yazarın ilk ciddi çalışmaları bu tanışma dönemine (1842) denk gelir. Puşkin’in başlatmış olduğu gerçeklik yolunu seçmiştir. Onu üne kavuşturan ilk eseri  ise
Avcının Notları” isimli dizisidir. Bu dizi 25 öyküden oluşur. Eserde toprak ağası ve köylünün yaşam koşulları yer alır.
1852 yılında Gogol’un ölümü üzerine bir makale yazar; ancak bu makalesi sansür nedeniyle yasaklanır. Her ne kadar yasaklanmış olsa da ( ne hikmetse artık ) bu makalesi moskova dergilerinde yayınlanınca tutuklanır!. Bir ay hapiste yatar ve bunun ardından hapisten çıkınca büyük eserlerini kaleme alır. Yazdığı pek çok eserinde eleştirmenlerin saldırılarına maruz kalır. 1883 yılında vefat eder.
BABALAR ve OĞULLAR
Edebiyat camiasına damgasını vuran, nihilizmin temel taşı sayılan  çok önemli eseridir. Gericiliği  temsil eden liberal soylularla, ilericiliği temsil eden demokrat aydınlar arasındaki görüş ayrılığını ve farkı göstermek amacı ile yazılmıştır. Yayınlandığı ilk andan itibaren pek çok tartışma eleştiri ve değerlendirmeye tabii tutulmuştur. Romanın  baş kahramanı Bazarov, nihilist biri olmasına rağmen romanın sonunda ölümün varlığını kabul eder. Romanın yazarı bir nevi kendini bu baş kahraman ile özdeşleştirmiştir. Ayrıca dikkat çeken bir başka husus da geçmişe özlem konusudur.
Konusu: Dönemin Rusya’sının sosyal ve siyasal görünümünü eleştirmektedir. Adından da anlaşılacağı üzere babalar geleneksel ataerkil toplum yapısını, oğullar ise bütün töreleri yok sayma savaşının temsilcisidir.
KİTABIN ÖZETİ:
Bazarov arkadaşı Arkadiy’nin teklifini kırmayarak onunla tatilini geçirmek için üniversiteyi bitirdikten sonra Arkady’nin babasının ,Nikolay Petroviç , yönettiği çiftliğe giderler. Burada Bazarov bilimsel araştırmalarına daha fazla eğim vereceğine ve araştırmalarında kullanacağı daha iyi denekler bulacağından dolayı sevinçlidir.Fakat günleri pek de umduğu gibi geçmemektedrir; Arkady’nin amcası Pavel petroviç’le tartışarak ,ona gerçekleri göstermeğe çalışmaktadır.Fakat Pavel de dişli bir tartışmacıdır.Tartişmalar sabah akşam sürmekte ve arada sırada kalan sürelerde, genelde sabah erken saatlerde, böcek toplamaya çıkabilmektedir.Diğer zamanlarda bunların üzerinde çalışmaktadır.Akşam yatmadan önce ise arkadaşı ile dertleşmekte ve onunla tartışmaktadır.Bu sıralarda Fenitçka ile taışmıştır.Katya ‘nın yanında yardımcı olan Fenitçka’nın ona karşı platonik bir aşkı vardırPavel’le tartışmaların kızıştığı günlerden bir gün Bazarov’u düellaya davet etmiştir.Sorun ise Pavel’in ölümcül olmayan yaralanmasıyla çözümlenmiştir.Bu durumda burada daha fazla kalamayacağını anlayan Bazarov soluğu yakında yaşayan ailesinin yanında alır .Fakat sıkıntısı burada da geçmemiştir.Buradan ise Arkady ile kasabada tanıştığı Anna Sergenyevra’yı ziyaret etmeye karar verir.Bu ziyarette pek fazla uzun sürmez. Arkady Anna’nın kızkardeşi ile günlerini geçirirken Bazarov da Anna ile dolaşmaktadır.Fakat ona olan sevgisini açıklayamaz.Buna inançlarının engel olduğunu bilmektedir.Ve oradan da ayrılmak zorunda kalmıştır.Tekrardan ailesinin yanına gider, burada yakın köylerden gelen hastalarla ilgilenmekte ve araştırmalarına devam etmektedir.bir gün çevre köylerden gelen tifüslü bir hasta ile ilgilenirken o da hastalığı kapar,zamanının az olduğunu bilmekle birlikte acı çekmektedir.Tek çare ölümü beklemektir.Bu sırada Anna kendi doktorunu getirir fakat iş işten çoktan geçmiştir ancak onunla konuşacak bir kaç dakikadan fazla bir ömrü kalmamıştır.Ve Bazarov gözlerini Anna’nın kollarında dünyaya kapatır.

Bundan sonra Anna Rus bir politikacıyla, Katya Arkadıy Petroviç ile , Fenitçka ise Nikolay Petroviç ile evlenir.

0 yorum:

Yorum Gönder