3 Ocak 2016 Pazar

Mihail LERMONTOV= Şair-yazar- dramaturg- ressam


            Mihail dedelerinin İskoç soyundan geldiğine inanmakta ve bunu eserlerine de yansıtmaktaydı. Ayrıca kendisinin de bu sebeple İngiliz şair Byron ile akraba olduğunu ifade etmekteydi. Çocukken sıkça kez anne ve babasının kavgalarına şahit olurdu. En son anne ve babası dayanamaz ve boşanırlar. Kısacası annesini çocuk yaşta kaybeder, babasından da vefa göremez. Bundan sonra Mihail’i ninesi büyütür, eğitimi ile de o ilgilenir. Ninesinin tek arzusu Lermontov ailesinin son erkek oğlunun sağlıklı bir şekilde büyümesidir. Ancak Mihail sıkça kez hastalanır.
            10 yaşındayken ninesi ile Kafkas kaplıcalarına gidereler. Burada yaşıtı bir kız çocuğuyla tanışır. Bu olay daha sonraları onun şiirlerine de taşınır. Aynı zamanda ondaki Kafkas sevgisinin bu şekilde doğduğunu söylemek mümkündür.
            Lermontov’a ne Fransız hocası ne de Türkiye’den kaçmış yunan hocası Batı dillerini sevdirememiştir. O, yabancı dilleri hatta yabancı kültürleri öğrenmiş olmasına rağmen şiirlerini kendi ana dili Rusçada yazmaktaydı.
            Ninesi ile Kafkasya’dan dönerek Moskova’ya giderler. Burada özel eğitim alır, ardından soylular yurduna yerleşir. İlk şiir denemelerini de burada kaldığı yıllar yapar. Babası Mihail’in lise okuduğu yıllar onu görmeye gelir, hatta alıp götürmek ister. Çünkü oğlu artık yetenekli biri haline gelmeye başlamıştır. Ancak buna ne Mihail nede ninesi razı olmaz.
            Lisenin ardından Moskova Siyasî Etik Bölümünü okudu. Burada “ilkbahar” başlıklı ilk şiirini yayımladı.
            1832 yılında harp okuluna başladı. Okul şafağı isimli dergiyi arkadaşlarıyla birlikte yayımladılar. Bu dergide :” Petergofsk Bayramı, Hastane, Ulanşa” şiirlerini yayımladı.
*** 1837 yılında ise Puşkin’in ölümü üzerine yazmış olduğu “Şairin Ölümü” isimli şiirinden ötürü tutuklandı. Sürgüne yollandı, sürgünde iken Belinsky ile tanıştılar. Sürgünde: “ Tüccar Kalaşnikov için şarkılar, Tambovsk Veznedarı, söz, şair, üç palmiye, demon…” gibi eserlerini yazdı.
Zamanemizin Kahramanı(roman): Bu eser Kafkaların kahramanlıkları ile ilgilidir.
            Lermontov bir dostuna, Kafkaslarda Azerbaycan Türkçesi’ni öğrendiğini ve bu dilin tıpkı Fransızcanın Batı’da geçerli bir dil olduğu gibi, Türk coğrafyasında geçerli bir dil olduğunu ifade eder.
1840 yılında Fransız büyükelçisinin oğlu ile düelloya tutuştu. Bundan dolayı Kafkasya’ya sürgüne yollandı. Burada sürekli olarak operasyonlara katıldı.

            ***1841 yılında dengesiz bir subayla yapmış olduğu düelloda 26 yaşında hayatını kaybetti.(  Tıpkı  Şairin Ölümü isimli şiirde canlandırmış oldu sahnedeki gibi…)

0 yorum:

Yorum Gönder