3 Ocak 2016 Pazar

Nikolay Vasilyeviç Gogol

Nikolay Vasilyeviç GOGOL
                Orta halli  toprak sahibi bir ailede 1809 yılında dünyaya gelir. Henüz küçük yaşlarda iken dahi iğneleyici dili, bir dergide yayınlanan şiirleri ve mizahi yönüyle dikkat çeken biridir.
·         Kısa sürenin ardından ise memur olmak ümidiyle St. Petersburg’a geliyor.
o    Ama adamı olmadığı ve parası bittiğinden St. Petersburg’taki bu hayal gerçekleşmez!
o    Bunun üzerine oyuncu olmak ister. Ama oyunculuk sınavını kazanamaz.
o    Duygusal bir kır şiiri yazar bunu kendi imkanları ile yayınlatır. Amacı bu sayede meşhur olmaktır. Ama yine olmaz! O  da kızar ve bu şiirin tüm kopyalarını yakar.
o    ABD’ye gitmek orada şansını denemek ister; lakin gide gide Almanya’ya gider. Burada da gezer dolaşır ve yine parası biter.
o    Tekrar St. Petersburg’a döner. Nihayetinde burada küçük de olsa bir memuriyet bulmayı başarır.
·         Bu sıralarda yine dergilere yazılarını yollamaktaydı. Bu yazılarında çoğunlukla çocukluk anılarına sığınmaktaydı. Daha sonraları ise 8 öyküden oluşan 2 ciltlik “ Dikansa Yakınında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları”  isimli eserini yayımladı.
o    Bu eseri Ukraynaca sözcük ve deyişlere yer vermesi, halk kültürünü yansıtması, alışılmışın dışında bir anlatıma sahip olma gibi özellikleri ile dikkatçekmeyibaşardı. ** Öyle ki eleştirmen Belinsky ve Jukovski’nin dahi...
·          Petersburg Üniversitesine  ortaçağ tarihi dersleri vermek üzere atandı; ama o kendisini bu iş için yeterli görmeyerek 1 yıl sonra bu işten ayrıldı.
·         Ünlü yazar Puşkin ile olan ilişkisi onun için çok önemliydi öyle ki Gogol’a ünlü iki eseri olan “Ölü Canlar” ve “Müfettiş” eserinin taslağını Puşkin vermişti.
Müfettiş: Bu eserinde çar I. Nikolay döneminin yozlaşmasını alaycı bir dille ele alır. Şık giyimli bir gevezeyi müfettiş sanan taşralı memurlar, onun idaredeki aksaklıkları görmezden gelmesi için bir güzel ziyafet çekerler. Sahte müfettiş yiyip içip ayrıldıktan sonra ise gerçek müfettiş gelir ve herkes bu duruma şaşa kalır.** Bu oyunun sahnelenmesinin ardından yönetimle başı belaya girmez; ama dönemin gerici basın ve bürokrasisinden ötürü Rusya’dan ayrılmak zorunda kalır. İtalya’da geçirdiği süre boyunca ünlü Ölü Canlar eserinin büyük bölümünü yazdı.
Ölü Canlar: Romanın baş kahramanı Çiçikov pek çok kez servetini yitirmiş biridir. Niyeti ise yine kısa yoldan parayı bulmaktır. Bu sebeple taşrada yeni ölmüş; ancak kayıtlara henüz öldükleri işlenmemiş olan ölü canları toplayıp bir bankaya rehine koyarak bu sayede zengin olmak planındadır. Çiçikov, pek çok toprak sahibi kimse ile görüşür ve sanki hayvan satın alır gibi pazarlık ederler.
o    Ölü Canlar eserinin hem meşhur oluşundan hem de Puşkin’in ölmesiyle bir nevi meydanın kendisine kalmasından ötürü Gogol daha da ünlü hale gelir ve kendini bir nevi Rus toplumunun kurtarıcısı olarak görmeye başlar. Bu nedenledir ki Ölü Canlar eserini, tıpkı İlahi Komedya gibi seri şeklinde sürdürmeyi, mizah ile halkı iyiye sevk etmeyi amaçlar. **  Ama bu fikri hiç de iyi sonuçlanmaz!
Petersburg Öyküleri: Ne bu dünyaya uyum sağlayabilen ne de bu dünyadan kaçabilen, bu sebepten ötürü de hayatın bayağılığını sergilemeye çalışan bir romantiğin sıkılgan gerçekliğini görmekteyiz. Kısaca konusu: “ Büyüklük kuruntusu ile kendini avutmaya çalışan , fakat sıkıcı bir işi olan bir memurun en sonunda tımarhaneye kapatılışını anlatır. ** Burada küçük adamın edebiyata konu edilmesi önemli bir husustur.
Bir süre sonra fikirlerini istediği şekilde ifade edebileceği kanısına kapılan yazar “Dostlarımla Yazışmalarımdan Seçmeler” i yayımladı.
§   Bunun üzerine Belinsky,Gogol’u “ Kamçı, cehalet ve en koyu baskının savunucusu” şeklinde ağır biçimde eleştirir. Bununla beraber dört bi yandan ağır eleştiriler gelmeye devam eder.
§   Yazar ise bu durumu ben Tanrı’nın gözünden düştüm diyerek yorumlar. Öyle ki kutsal toprakları ( Filistin’i) ziyaret eder. Moskova’ya dönünce ise bağnaz bir rahiple yakınlığı olur. Hatta Ölü Canlar’ın 2. Bölümünü tamamladığı halde bu rahibin emriyle yakar.

§   ** 10 gün sonra da yarı çılgın halde ölür.

0 yorum:

Yorum Gönder