3 Ocak 2016 Pazar

GAVRİEL DERJAVİN



            Derjavin orta halli bir ailede dünyaya gelmiştir.
·         Hatta bu sebeple bazı araştırmacılar onun çocukluk yıllarının cehalet içinde geçtiğinden söz etmektedirler.
·         Başlamış olduğu liseyi tamamlayamadan askerliğe başlamış ve askerdeyken şiirler yazmaya başlamıştır.
o   Bu dönemde yazdığı şiirini komutan Meşerski’nin ölümünden etkilenerek yazmış ve ölüm-hayat gibi iki zıt konu üzerinde durmuştur.

·         Lakin onu asıl ününe kavuşturan ve hayatını değiştiren en önemli eseri şüphesiz ki “Felitsa”dır.
o   Bu eser II. Yekatirina’yı henüz yakından tanımamasından ötürü olsa gerek, çara övgü içeren bir eserdir. Eser II. Yekatirina’nın torununa anlattığı bir masalla başlar.
o   Eserde bir prens, Felitsa (Bahtiyarlık) adında bir prensese kavuşmak için dikensiz bir gül bulmaya çalışır ve aklı ona yol gösterir.
o   Bu eseri yalnızca çarı övmekle kalmayıp, aynı zamanda saray çevresindeki yaltak zenginleri de sert bir dille eleştirmektedir.
§  ** Bu sebeple bu eseri yazmasının ardından II. Yekatirina’nın beğenisini kazanır; ancak saraydaki pek çok kimsenin kıskançlık ve öfkesine mazhar olur.
Ø  **II. Yekatirina onu himaye/ muhafaza etmek yerine uzak bir yere vali olarak yollar. Bu görev bir sürgün kabul edilebilir.
Ø  Bir süre sonra bu tip devlet görevlerinden haksızlığa ve adaletsizliğe karşı tutumundan ötürü istifa eder.
·         Bir sürenin ardından II. Yekatirina, Derjavin’i  şahsî sekreteri olarak görevlendirir.
o   Derjavin bu göreve memnuniyet ve büyük bir heyecan ile gelir; çünkü aklından halkla çar arasında köprü olmak gibi bazı fikirler daha doğrusu hayaller geçmektedir.
Ø  Lakin hiç de beklediği gibi olmaz yaptığı bütün girişimler gülünç olmaktan öteye gidemez.
Ø  Bunun üzerine çar bir nevi onu başından savmak için  daha yüksek bir makama, senatoya görevlendirir.
·         VATANSEVERLİK konusu Derjavin’in eserlerinde her şeyden önce gelir.
·         Derjavin sonraları yazmış olduğu “Hükümdar ve Hakimlere”  isimli eseri ile doğrudan çarı ve adlî görevlileri eleştirmiş ve bu eserden ötürü başı çok ağrımıştır.
·         Sonraları Rus şiirinin  güneşi addedilecek olan A. Puşkin’in atası kabul edilir.

 

0 yorum:

Yorum Gönder